Ben de resim öğretmeni olmak istiyorum, örnek RP de gerekli sanırım..
O gün de havaya her zamanki gibi ürkütücü bir ayaz hakimdi. Zaten bu ayaz ve ürkütücülük Jonathana tanıdıktı. Aynı havayı yıllardır hissettiğinden ister istemez alışmıştı. Yıllardır bu havayla yatıp kalktığı ufak koğuşu ise bomboştu, tek eşya üzerinde durduğu taş yatak, tek dostlarıysa dışarıda dört dönen zalim Ruh Emicilerdi. Odanın zifiri karanlığa açılan kapısı kilitli veya kapalı olmamasına rağmen kimse oradan çıkmayı aklından bile geçirmezdi. Ah bir de asasız olmasaydı buradan ne de kolay kurtulurdu. Ama herşey o kadar da kolay değildi. Asasızdı üstüne üstlük hergün en az bir defa Ruh Emiciler tarafından ziyaret ediliyor ve gün geçtikçe gücünü yitiriyordu. Onu ayakta tutan ve tüm olumsuzluklara direnmesini sağlayan tek şey ise bir gün kurtarılacağına dair içindeki umuttu. Jonathan'ın üzerinde büyük bir yorgunluk hissi hakimdi. Pek güçlü olmasa da Jonathan yorulduğunu farketmişti. Gözleri hafifçe kapanmaya başladı. Günün hangi saatinde olduğunu, vaktin akşam mı veya sabah mı olduğunu anlayamayacak derecede yorgundu. Hem zaten normal bir insan bile burada sabahı veya akşamı farkedemezdi. Jonathan git gide kendini yorgunluğa teslim etmeye başladı. Kısa süre sonra acıdan kurtulmak için kendi yolu olan uykuyu seçmişti. Günün yaklaşık 20 saati uyumasına rağmen sürekli yorgundu. Ve şimdi de o uzun ve derin uykusunu sürdürmeye başlamıştı.